Ortaokulu 1952 - 1953 ders yılında bitirdim.
Çevremde yetişen okul arkadaşlarım Ankara-İstanbul gibi büyük şehirlere gitmiş ve para kazanmaya başlamışlardı.
Takım elbise, kolalı gömlek ve iskarpin ayakkabı giyiyorlardı.
Benim böyle bir imkânım yoktu.
Yaz tatilinde çalışmak üzere Ankara’ya gittim.
Ortaokuldan sonra okumak istemiyordum.
Arkadaşlarım ve kendi akranlarım gibi hayata atılarak para kazanmak istiyordum.
Babam beni Ankara Ulus’daki Cumhuriyet Yıldız Lokantasında aşçı çırağı olarak işe başlattı.
Aşçıbaşımız Mengenli idi.
Bir ay aşçı çıraklığı yaptıktan sonra kalfa ile aramızda çıkan anlaşmazlık sonucu patronumuz rahmetli Bahri Bey'in izni ile salonda çalışan garsonların yanında komi olarak çalışmaya başladım.
Beş ay komilik yaptıktan
sonra şef garsonumuzun isteği üzerine buradan ayrılarak Anafartalar Caddesi
üzerinde bulunan eski belediye binasının karşısındaki Neşe Lokantasında garson
olarak çalışmaya başladım.
Burada çalıştığım süre içerisinde edindiğim bilgi ve tecrübe sonucu ve çalışma koşullarının zorluğu, küçük yaşta hayatın verdiği sıkıntılar beni yeniden okula devam etmeye yönlendirdi.
Rahmetli babama konuyu açtım, hiç okuma yazma bilmeyen babam hayatında bunun sıkıntısını çok çektiği için hemen beraber araştırmaya başladık.
İşyerinden ayrıldım.
Bolu Erkek Öğretmen Okulu sınavlarına girdim ve kazandım.
Leyli ve meccani olarak 3 yıl okudum.
1957 - 1958 öğretim yılında mezun oldum.
Artık öğretmen olmuştum.
Temmuz 1958 yılında tayinimiz yapıldı.
31 Ağustos 1958 günü
Bingöl İli Genç İlçesi Nahiye Merkezi İlkokulu’nda başöğretmen olarak göreve
başladım.
25 Eylül 1958 tarihinde evlendim.
2 yıl görev yaptıktan sonra Bolu’ya tayinimi istedim.
Zamanın Milli Eğitim Müdürü Sayın Abdürrezak TIĞLI, benim teşkilat ve idare dersimi veren hocamdı.
Beni Düzce’ye vermek istedi.
Beni Mengen’in bir köyüne verin dedim.
O yıl kendi köyümün de okulu yapılıyordu.
Hocam bana, "Madem sen benim istediğim yere, yani Düzce’ye gitmiyorsun; ben de seni kendi köyüne vermeyeceğim." dedi.
Mengen’in her köyünde görev yapabileceğimi söyleyerek
makamından ayrıldım.
Tayinim Mengen Bölükören Köyü’ne çıktı.
1960 - 1969 yılları arasında bu köyde görev yaptım.
Okulum ahşap bir köy odası idi.
Köye eşyalarımı ancak dört tekerlekli öküz arabası ile taşıyabildim.
Rahmetli Çobanoğlu Ahmet dedenin evinde üç yıl oturdum.
1963 yılında köye yeni bir okul yaptırdık.
Bu okulun malzemelerinin taşınabilmesi için köy yolu bir greyderle kamyon geçecek şekilde açıldı.
Köyde yol, su, elektrik yoktu.
Gaz lambası veya maddi durumu iyi olanlar lüks lambası ile aydınlanıyorlardı.
Beş sınıf bir arada ders yapıyordu.
Boş zamanlarda köylülere yardım ediyordum.
Dersleri iyi olan öğrencilerimle ilgilenir, onların ortaokulda başarılı
olmalarına katkı sağlamaya çalışırdım.
1960-1969 yılları arasında mezun olan öğrencilerimin önemli bir kısmı yüksek tahsil yapma imkânı buldu.
Köy beş mahalleydi.
Birinci mahalle ile sonuncu mahalle arası 2 saat yürüme
mesafesindeydi.
Köyün eğitim sorunu ile ilgilenirken yol ve su sorunlarını da çözmenin çaresini aramaya başladım.
Bir vesile ile Karayolları 41. Şube Şefliği ile Bölükören Köyü’nü kardeş köy yaptık.
Karayolları 41. Şube Şefliği Bölükören Köyü’nün yollarını yaptı.
Beş mahalleye içme suyu getirdi.
Enebeyler Mahallesinin çeşmesinin yapımında Doktor Akil Çetin ve Mollaoğlu Merhum Mehmet Ali Erçelik'in büyük hizmetleri oldu.
Bu işler yapılırken ben sürekli takip ettim.
Hatta yollar yapılırken her gün okul bitince Kıyaslar Köyü sınırları içindeki çalışmalara yürüyerek ulaşıp, takip ettim.
Çalışanların ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı oldum.
Bölükören Köyünün yolu yapıldı.
Bu Bolu ilinde örnek bir çalışmaydı.
Bu çalışmayı yapan şube şefi Mehmet Ali Bey'e,
emeği geçen operatör, şoför ve işçi kardeşlerimizden ve köy halkından yaşayanlara şükranlarımı
bildirirken, ebediyete intikal edenlere rahmet diliyorum.
Bu örnek çalışma için bir açılış merasimi yapılmasına karar verildi.
Bölükören köylüleri olarak açılışa katılanlara yemek hazırladık.
Köyde yetişmiş aşçılarımız hünerlerini gösterdiler.
O yıllarda İstanbulda Çınar Otelinde çalışan merhum Sami Özgün tarafından yapılan gümüş tepsi üzerine işlenmiş Bülükören köyü yolu ve mahallerini gösteren pasta zamanın Bolu Valisi Sayın Şükrü KENANOĞLU tarafından bozulmak istenmedi.
Protokolde bulunan konuklar konuşmalarında bu
çalışmalarda benim çok emeğim geçtiğini söylediler.
Sayın Vali Şükrü KENANOĞLU burada bu genç öğretmenin görevi bitmiştir.
Bu genç öğretmeni merkeze alalım diye Milli Eğitim Müdürüne talimat verdi.
Sayın Milli Eğitim Müdürü Vali Beye Merkez okullarına tayin sıraya tabi.
Müsade edersiniz Mengen İlçesine Halk Eğitim Müdürlüğü açalım ve öğretmenimizi Halk Eğitim Müdürü olarak tayin edelim dedi.
Sayın vali uygun gördü ve ben 1969 yılında Mengen Halk Eğitim Merkez Müdürü oldum.
Halk eğitim müdürlüğüm 4 yıl sürdü.
Halen kurum müdürü olarak Ahmet
ÇEVİK görevine devam etmektedir.
Kurum kuruluşundan bu yana Atatürk İlköğretim Okulu ve Hükümet Konağında çalışmalarını sürdürmüştür.
Şu anda ise Türkbeyli Mahallesi Gökçesu Caddesi No:39 adresinde bulunan Eski Lise binasında hizmetlerini sürdürmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.